Ollgu örneği: 30’lu yaşlarda bir hasta, gün içinde aniden başlayan çarpıntı, terleme, ellerinde titreme, el, kol ve bacaklarda uyuşma ve donuyor gibi hissetme, nefes alamama, nefesinin yetmediği hissi ve boğuluyor gibi olma korkusu ile acil servise getirilir. Tansiyon ve nabız hafif yüksektir. ECG ve diğer tetkikler normaldir. Diazepam ampul yapılarak sakinleştirilip evine gönderilir. Gün boyu tedirginliği devam eder. Gece yarısı yeni bir atakla tekrar acil servise müracaat eder. Tetkikler ve muayene tekrarlanır, normal olarak yorumlanır ve diazepam ampul yapılır. Ertesi gün kardiyoloji servisinde ayrıntılı olarak araştırılır. Kalp sorunu yoktur. Psikiyatrist önerilir. Yaklaşık 1 hafta sonra psikiyatriye müracaat eder. Bu arada 2 kez daha atak geçirerek acil servise gider. Sürekli yeni atak geçirme endişesi ile yalnız kalamama ve evden çıkamama da tabloya eşlik eder.

            Yukarıda ki örnek sıradan bir panik bozukluk örneğidir.

            Panik bozukluk; beklenmedik anda meydana gelen ve tekrarlayıcı nitelikteki panik ataklarla karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Atakların yanı sıra yeni bir atak daha yaşama korkusu veya endişesi ve bunu önlemek için kişinin yaşamında yaptığı değişiklikler (evden çıkmama, yalnız kalmama, spordan kaçınma gibi) vardır.

                Genellikle genç-orta yaş grubu insanların %2-3’ünde görülür.

            Kadınlarda erkeklere göre daha sıktır.

            Hastaların üçte birinde hastalık süreğen seyredebilir. Stresli yaşam olaylarına bağlı olarak tekrarlayabilir.

Hastalığın nedenleri:

  • Stresli yaşam olayları hastalık riskini artırır.
  • Orta derecede genetik yatkınlık vardır. Hastaların 1. derece akrabalarında panik bozukluk veya diğer anksiyete bozukluğu yaygınlığı fazladır.

Tedavi: 

  1. Psikoeğitim: Hastalığın doğası, özellikleri ve tedavisiyle ilgili bilgiler verilir. Hastanın atakları tetikleyen durumları tanıması ve bunları kontrol edebilmesine yönelik teknikler öğretiler, yanlış uygulanan stratejiler düzeltilir.
  2. Psikoterapi: Genellikle Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemleri uygulanır. Olma olasılığı düşük olayları abartma, olumsuz sonuçlanma olasılığı olan durumları felaketleştirme ve sorunlarla başetme becerilerini küçümseme gibi düşünce bozukluklarının yeniden yapılandırılması, kaçınma ve güvence arama davranışlarının değiştirilmesi hedeflenir.
  3. İlaç tedavisi: Genellikle antidepresanlar kullanılır. Bunlar bağımlılık yapmayan ilaçlardır.

Prof. Dr. Ali DORUK