Boğazda tahriş hissi ve yanma şikayetleri neden olur?

Boğazda tahriş hissi ve  yanma başlı başına bir hastalık değil, zeminde yatan rahatsızlığa bağlı olarak gelişen bir belirtidir. Bu hastalıklardan bazıları; kronik/akut farenjit, kronik/akut tonsilit, LRH (Laringofaringeal Reflü/Boğaz reflüsü) ve alerjik rinittir. Önemli olan hekim kontrolüyle doğru tanı koymak ve ona göre bir tedavi uygulamaktır. Tanı koyma aşamasında hekiminiz sizden bazı tanısal işlemler isteyecektir.

Boğazda tahriş hissi ve yanmaya neden olan hastalıklar nelerdir?

 FARENJİT

 Farenjit, boğazın arka kısmında bulunan yutak bölgesinin iltihaplanması durumuna denir. Özellikle kış aylarında akut farenjit görülme sıklığı artar. Bunun nedeni soğuk havalarda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve enfeksiyona daha açık hale gelinmesidir. Virüs ve bakteri gibi mikrobiyal ajanlar, öğretmenlik gibi çok konuşmayı gerektiren meslekler, sigara kullanımı, saman nezlesi, alerji, yeterli sıvı alınmaması, reflü, aşırı soğuk veya sıcak besinler tüketilmesi, yoğun baharat kullanımı kronik farenjite neden olan etmenler arasındadır.

Kronik farenjitte belirtiler, akut farenjite göre daha hafiftir. Hastalığın belirtileri şöyledir;

– Boğazda yanma ve ağrı,
– Ateş,
– Halsizlik,
– Burun akıntısı,
– Yutkunma güçlüğü ve yutkunma esnasında ağrı,
– Boğazda takılma hissi,
– Öksürük.

 Farenjitin akut veya kronik olduğuna, kişinin çalışma şartları ve mesleği, günlük tükettiği sıvı miktarı, bulunduğu ortamlar gibi etmenler sorgulanıp fizik muayene yapıldıktan sonra karar verilebilir.

 Akut farenjit bakteriyel kaynaklıysa antibiyotik, analjezik (ağrı kesici), burun spreyi gibi medikal çözümlerle kişinin semptomları azaltılıp iyileşme sağlanır. Viral kaynaklıysa antibiyotik kullanımı gereksiz olacağı için semptomları hafifletici ilaçlar reçete edilip kişinin bol sıvı tüketmesi önerilir. Kronik farenjitte ise kişinin bulunduğu ortamdan farenjite sebep olan etmenin ( toz, sigara, alkol, kimyasal) uzaklaştırılması gerekir.

TONSİLİT

 Tonsilit, boğazın arkasında bulunan bademciklerin iltihaplanması durumudur. Farenjitle tonsilit aynı anda da görülebilir ancak ayrı ayrı da görülmesi mümkündür. Vücudun patojen mikroorganizmalarla savaşması için beyaz kan hücresi üreten bademcikler vücudun ilk savunma hattıdır ve enfeksiyöz bir ajanla karşılaştığında iltihaplanabilir. Tonsilit virüsler ya da bakteriyel sebeplerle de gerçekleşebilir. Genellikle çocuklarda görülen bir hastalıktır ancak yetişkinlerde de rastlanabilir.

Akut ve kronik olmak üzere 2 farklı şekilde gruplanabilir. Akut tonsilitde sık karşılaşılan belirtiler şöyledir:

– Şişmiş ve kırmızı bademcikler,
– Bademciklerin üzerinde sarı veya beyaz renkte zar görünümlü iltihaplı bölgeler,
– Yutma güçlüğü ve yutma sırasında boğazda acı ve ağrı
– Yüksek ateş,(38 derece ve üzeri)
– Öksürük,
– Halsizlik ve yorgunluk,
– Baş ağrısı,
– Boyun ya da çene altında ele gelen, büyümüş, hassas ve ağrılı lenf bezleri,
– Kulak ağrısı,
– Ses kısıklığı,
– Ağız kokusu,
– Bulantı ve kusma,

Tonsilitin sebebi viral ajanlar ise evde istirahat ile hastalık kolayca atlatılabilir. Evde istirahat sırasında bol sıvı alımı iyileşme sürecini hızlandırır. Hastalık bakteriyel sebepli ise istirahatin yanında antibiyotik tedavisi de uygulanmalıdır.

LRH (LaringofarinGEAL REFLÜ HASTALIĞI)

 Reflü, alt özofagus (yemek borusu) sfinkter basıncındaki azalma sonucu asit ve mukustan oluşan mide sıvısının yemek borusundan yukarı kaçması ile karakterize bir durumdur. Obezite, gebelik, aşırı kafein ve yağ tüketimi, çikolata ve türevleri, baharatlı/acı gıdalar reflüyü kolaylaştıran etmenler arasındadır. Asit mide içeriğinin boğazda yarattığı mukozal reaksiyon neticesinde boğazda ağrı/yanma, boğazda takılma hissi, ses kısıklığı, kötü nefes ve ağız kokusu, diş çürükleri gibi belirtiler ortaya çıkar. Olguların büyük kısmında klasik reflü belirtileri olmaksızın sadece boğaz yakınmaları ve ses değişikliklerinin olması dikkat çekicidir. Bu nedenle LRH bazen “sessiz reflü” olarak da adlandırılır.

Reflü hastalığının tedavisi için antiasit tabletler ve proton pompa inhibitörleri kullanımı dışındayaşam tarzı değişiklikleri de reflü hastalığının semptomlarının azalması için çok önemlidir. Uyumadan 3-4 saat öncesinde özellikle meyve olmak kaydıyla bir şey yememek; alkollü, kafeinli, yağlı yiyecek ve çikolata tüketiminden kaçınmak; öğünlerle birlikte sıvı alımını azaltmak; narenciye, domates, çiğ sebze ve meyveleri deneyerek rahatsızlık verme durumuna bakmak ve ona göre tüketmek; çok sıkı korse ve kemerler kullanmamak; yatak başını 15-20 cm yükseltmek; fazla kilolardan kurtulmak ve sigara kullanımını azaltmak reflü hastalığı semptomlarının iyileşmesini sağlayacaktır.

ALLERJİK RİNİT

Mevsimsel ve yıl boyunca devam eden olmak üzere 2 ayrı formu mevcuttur. Bahar döneminde polenlerin artmasıyla birlikte mevsimsel alerjik rinit belirtileri de artışa geçerken yıl boyunca devam eden alerjik rinit mevsim geçişleri dışında da semptom oluşturur. Alerji tanım olarak vücudunherhangi bir maddeye karşı vücudun verdiği aşırı bağışıklık cevabı reaksiyonudur.

 Alerjik rinitte şu belirtiler görülebilir:
– Boğaz yanması/kuruluğu,
– Boğazda kulaklara vurabilen ağrı ve kaşınma hissi,
– Ses kısıklığı,
– Gözlerde kaşınma ve kızarıklık,
– Gözlerde sulu akıntı,
– Burun tıkanıklığı,
– Su gibi burun akıntısı

Alerjik rinitte tedavi hastanın belirtilerine göre belirlenir. Burun yıkama setleri ile yıkanarak burun içindeki allerjenlerin sayısının azaltılması ve mukozaya temas sürelerinin kısaltılması sağlanabilir. Hastalarda alerji semptomlarının azaltılması için kortizonlu burun spreyleri ve antihistaminik tedavi uygulanabilir.

Boğaz yanması ve tahriş hissini azaltmak için neler yapabiliriz?

– 1 çay bardağı ılık suya, 1 çay kaşığı sofra tuzu eklenerek hazırlanan çözeltiyle günde 3-4 kez gargara yapmak,
– Çok sıcak/çok soğuk besinler tahrişe neden olacağı için yiyecek ve içecekleri ılık veya oda ısısında tüketmek,
– Kuru hava boğazda tahrişe neden olacağından havayı nemlendirmek,                      – Papatya, melisa, ıhlamur gibi bitki çayları içmek,
– Çok acı ve baharatlı besinlerden kaçınmak

 Eğer reflü söz konusu ise reflüyü azaltıcı diyet düzenlemelerine ek olarak yatak başlığını 15-20 cm. kaldırmak, sıkı kemer ve korse kullanmaktan kaçınmak,kilo vermek gibi önlemler alınabilir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir