Cinsel Sorunlar:
Cinsel sorunlar kadın ya da erkek bir bireyin ya da çiftin sağlıklı ve doyurucu bir cinsel yaşam kurmalarını, sürdürmelerini engelleyen tıbbi, psikolojik, sosyal ve kültürel tüm sorunları içerir.
Bunlar cinsellikle ilgili korku ve kaygılar, utanma, suçluluk ve günahkarlık duyguları, cinsel isteksizlik ve soğukluk, cinsel birleşmeyi gerçekleştirememe, cinsel birleşme sırasında ağrı ya da kasılma, erkeklerde sertleşme güçlüğü, erken boşalma ya da boşalmada güçlük, kadınlarda uyarılamama ya da orgazm sorunlarından oluşmaktadır.
Ayrıca eşler arası cinsel uyum, anlayış ve yaklaşım farklılıkları ile ilişkiden kaynaklanan çeşitli cinsel sorunları da bunlara eklemek gerekir.
Kadınlarda Cinsel İşlev Bozuklukları:
Kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm olamama ya da orgazm olmada güçlük yaşama en sık rastlanan sorunlardır. Kadınların en az üçte biri yaşamları boyunca hemen hemen hiç cinsel istek duymadıklarından yakınmakta, yine %30-50’si orgazm güçlükleri yaşadıklarını belirtmektedirler.
Üçüncü sırada ise “vajinismus” denen, kadınlarda cinsel organın girişindeki kasların cinsel birleşme korkusu ile psikolojik nedenlerle kasılması ile cinsel birleşmenin gerçekleşmemesi diye kısaca tanımlayabileceğimiz bir sorun bulunmaktadır.
Erkeklerde Cinsel İşlev Bozuklukları:
Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu ereksiyon (sertleşme) ile ilgilidir. 40-70 yaş arası erkeklerin yaklaşık %55’inde hafif, orta, ağır derecelerde ereksiyon bozuklukları bulunmaktadır. Erkeklerdeki diğer cinsel işlev bozuklukları; cinsel istek kaybı, erken boşalma, aralıklı olarak boşalamama veya geç boşalma şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Cinsel İşlev Bozukluklarının Nedenleri:
Nedenler iki ana başlıkta toplanır:
1) Organik nedenler: Şeker hastalığı, Hipertansiyon, Damar hastalıkları, Kronik hastalıklar, kullanılan ilaçların yan etkileri, Alkol ya da Uyuşturucu Madde kullanımı
2) Psikolojik nedenler:, Depresyon, Anksiyete bozuklukları, partnerle ilişki sorunları, kişilik özelliklerinin etkisi
Ancak genellikle ortaya çıkan sorunda her zaman saf bir sınıflama da yapılamaz. Sorunun oluşumunda her iki etken de (organik ve psikolojik) birlikte olabilir.
Tedavide İzlenecek Yol:
Cinsel işlev bozukluklarının tedavisi; Kadın Doğum, Üroloji, Psikiyatri ve gerektiğinde diğer dallardan hekimlerin de katılımıyla, bütüncül bir yaklaşımla sağlanmalıdır. Yapılan başvurular ve tedavilerde gizlilik esasına uyulmalı, sorunun niteliğine göre ilgili uzmanlarla eşgüdüm içerisinde tanı ve tedavi sağlanmalıdır
İlk değerlendirmede sorunun psikolojik ya da organik olup olmadığına bakılır. İlgili hekimlerce gerekli konsültasyonlar yapılarak, tanı yöntemleri uygulanır ve tedaviye başlanır.
Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavileri, psikolojik tedaviler, cinsel terapiler ve ameliyatlar sayılabilir.
İlişkileri iyi olan, aralarında sevgi ve güven bulunan çiftlerde cinsel sorunların tedavisi daha kolay ve çabuk olmaktadır. Ancak bekar ya da düzenli bir ilişkisi olmayan kişilere yönelik tedavi programları da vardır.
Cinsel sorunlar çoğu zaman hem erkek, hem de kadınlarda önemli bir ruhsal travma etkeni olabilmektedir. Çözüm sağlanamazsa mutsuzluk, karamsarlık, yaşamdan zevk alamama, kendini değersiz hissetme gibi ek sorunlara yol açarak durum daha karmaşık bir hal alır. Ayrıca kişinin günlük yaşamı ve başta eş ilişkisi olmak üzere kişiler arası ilişkileri bozulabilir.