Çocuklarda İştahsızlık

“Hiçbir çocuk inadı nedeni ile açlıktan ölmemiştir.”

Green, 1993

Çocuklarda iştahsızlık, çocuğun yemek yemeyi reddetmesi ve önceki dönemlere nazaran daha az yemesi ile ortaya çıkan bir durumdur. İştahsızlık ve yemek yeme sorunu olan çocukların hassasiyetle izlenmesi gerekir. Ağırlık ve boy persentil değişimleri iyi izlenmeli, değerlerin 3. persentilin altına düşmesi halinde çocuklar, büyüme-gelişme geriliği açısından incelenmelidir.

Çocukların bir çoğu yemeğe karşı isteksiz, diğer bir deyişle iştahsızken; bazıları yemeyi reddeder ya da seçici davranır. Yemeği reddetme ya da seçici davranma özellikle 2 yaş civarında sık rastlanan olumsuz yeme davranışlarıdır.

Bazı durumlarda çocuk iyi besleniyordur, ancak ailenin beklentisi çocuğun yediklerinden daha fazla yemesi gerektiğidir.

İştahsızlık:

1- Bazı hastalıkların ve özel durumların sonunda ortaya çıkabilir: “SONUÇTUR”.

2- Bazı hastalık ve özel durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir. “SEBEPTİR”.

Bu iki maddeyi dikkatle incelediğinizde sizin çocuğunuzda hangi durum söz konusu anlayabilirsiniz. Çocuğum iştahsız, hiç yemek yemiyor, yemek yemeyi reddediyor, sadece sevdiği yemekleri yiyor, zorlarsam yemek yiyor gibi cümlelerle çocuğunuzun iştahsızlığını önce tanımlamalısınız. Durum tespitini yaptıktan sonra nedenlerini bulmaya çalışmalısınız.

Çocuklarda iştahsızlığın nedenleri:

  1. Psikolojik nedenler: Çocuklarda iştahsızlık genellikle psikolojik nedenlerle ortaya çıkar. Çünkü beslenme, çocuğun ebeveynlerine isteğini en iyi anlatabildiği araçlardan biridir. Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi, anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır. Aile ve çocuk arasında yaşanan olumsuz yeme davranışının devam etmesi, duygu-durum bozukluğuna kadar varan sorunlara neden olur. Yemek saatlerinde adeta kâbuslar yaşanır, çocuk ve aile deyim yerindeyse savaşır. Genellikle de savaşı çocuklar kazanır.
  2. Hastalıklar: Anemi (kansızlık), barsak parazitleri, enfeksiyon hastalıkları, hipertiroidi, diyabet, konjenital kalp hastalıkları, besin zehirlenmesi gibi hastalıklar henüz tanısı konmadan önce iştahsızlık şeklinde belirti verebilir. Çocuğunuzun birden iştah kaybını fark ettiyseniz vakit kaybetmeden sağlık kontrollerini yaptırınız.
  3. Özel durumlar: Diş çıkarma dönemi, ev değişikliği, taşınma nedeniyle hava değişimi, tatil nedeniyle evden uzaklaşma, anneden ya da babadan ayrılma (iş nedeniyle de olabilir) gibi nedenler geçici olarak iştahın azalmasına yol açabilir. Yeni duruma alıştıkça kısa sürede iştahsızlık ortadan kalkar.

İştahsız bir çocuğunuz varsa ve büyüme eğrisi iyi gitmiyorsa “mutlaka” doktor ve diyetisyeninizden yardım isteyin. Eğer sağlığında bir sorun varsa doktorun vereceği tedaviyi aynen uygulayın. İlaç zamanlarını aksatmayın, çevrenizdeki insanların çözüm için önerdiği her şeyi uygulamaya kalkmayın.

Kısaca beslenme davranışına ilişkin yapabileceklerinizi sıralarsak:

  1. Çocuğun gerçek yediklerini ayrıntılı beslenme günlüğünü yazarak tespit edin. Belki de endişelenecek bir şey yoktur, yediği her şeyi yazdığınız defteri diyetisyeninize götürerek yeterli olup olmadığını kontrol ettirin.
  2. Birçok anne-baba çocuklarının ağırlık kazancı ve besin gereksinimleri konusunda gerçekçi olmayan beklentiler içindedir. Çocuklar doğumdan 1 yaşına kadarki süre içinde 6 kg, 2., 3., ve 4. yıllarda ise ortalama 2 kg/yıl şeklinde kilo almalıdır, bu nedenle hızlı gelişmeyi izleyen bebeklik döneminden sonra, kilo alımlarının fazla olmayacağını unutmayın.
  3. Süt, meyve suyu, su, kola, çay gibi içecekleri çocuğunuz ne kadar tüketiyor, bunları kaydederek tespit edin. Pek çok çocuk içmeyi, yemeğe tercih eder ve kolayca doygunluk hissi duyar. Çocuğunuzun yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımını sınırlandırın. Kolay tükettiği için devamlı yemeklerini sıvı hale getirmekten vazgeçin. Çocuk yemeklerini halen biberon ile içiyorsa, biberonu bırakarak fincan-kaşık kullanmaya çalışın. Böylece çocuğun sıvı alımı kendiliğinden azalır.
  4. Çocuğun besin seçimindeki öncelikleri dikkate alınarak farklı çeşitte besinler sunun. Siz her gün aynı yemeği yer misiniz? Çocuklar içinde bu böyledir, bunu asla unutmayın. Örneğin ıspanağı bir kez pirinçli pişirdiyseniz, bir daha ki sefere böreğin içinde kullanın.
  5. Yemek porsiyonları sizin ölçünüze göre değil, çocuğunuzun gereksinimine göre ayarlayın. Çocuğun yaşı, kilosu, sağlık durumu bu miktarı etkileyeceğinden, çocuk doktorunuz size özel olarak çocuğunuzun hangi yiyecek grubundan günlük ne kadar tüketmesi gerektiğini hesaplayacaktır.
  6. Bir öğünde verdiğiniz besini reddettiyse, tamamen farklı bir besin deneyin. Onu da reddediyorsa, bir sonraki öğüne kadar herhangi bir besin vermeden bekleyin.

Diğer yapılması gerekenler ise şunlardır:

  1. Ara öğünlerin küçük porsiyonlar şeklinde olmasına dikkat edin. Aksi halde bir sonraki ana öğünün yenmesi engellenir.
  2. Herhangi bir nedenle ödül olarak şeker ve tatlı türü besinleri vermeyin. Besinleri ödül-ceza aracı olarak asla kullanmayın, bu çocuğunuzun size kullanacağı silahları güçlendirecektir.
  3. Yiyecekleri çocuğunuzun kolay yiyebileceği türden hazırlayın. Örneğin küçük dilimlenmiş havuç, salatalık vb. küçük şekillenmiş köfte, sigara böreği, karikatürize edilmiş kurabiye, kek vb.
  4. Çocuklar söyleneni-anlatılanı değil, gördüklerini taklit ederek öğrenirler. Bu nedenle anne-baba ve çocuğun bakımından sorumlu diğer kişilerin de olumlu, tutarlı ve benzer yeme davranışı içinde olmaları gerekir.
  5. Grup halinde yaşıtlarıyla yemek yemek ya da arkadaşının evinde, restoranda, piknikte yemek, çocuklarda özellikle seçici çocuklarda olumlu yeme davranışının gelişmesine yardımcı olur.
  6. Geçici olarak bir yiyeceğe düşkünlük veya reddetme okul öncesi dönemde görülen yaygın bir sorundur. Normal gelişimin bir parçası olarak kabul edilen bu durum, çocuğun bağımsızlığının bir ifadesidir. Bu nedenle sorunun ne kadar sürdüğünü iyi gözlemleyin. Hemen telaşa kapılmayın.
  7. Reddetme durumunda, çocuğu yemek konusunda zorlamak doğru değildir. Zorlamak sorunu kötüleştirir. Çocuğun reddettiği bir yiyeceği aradan biraz zaman geçtikten sonra yeniden deneyebilirsiniz.
  8. Yemek saatlerinin çocuğun gününün hoşça vakit geçireceği bir bölümü olmasına özen gösterin.

Uzm.Dr. Yunus Emre BIKMAZ

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Kudret International Hospital

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir