Hızlı kilo veriyor ve bunun mutluluğunu yaşarken verdiğiniz kiloları aynı hızda geri mi alıyorsunuz? YO-YO Sendromu yaşıyor olabilirsiniz.
YO-YO sendromu ilk defa 1990 yılında Kelly D. Brownell tarafından ortaya çıkmış ve yapılan beslenme uygulamaları sonucu oluşan ağırlık döngüsünü tanımlamak için kullanılmıştır. YO-YO etkisinde kişi uyguladığı beslenme biçiminde önce vücut ağırlığı kaybında başarılı olur. Fakat uzun vadede bunu korumayı başaramaz ve verdiği kiloları geri alır. Daha sonra diyet yapan kişi yeniden kilo vermeye çalışır ve döngü yeniden başlar.
Eğer siz her yaptığınız düşük kalorili diyet veya şok diyetle vücut ağırlığı döngümüzü etkileyerek metabolizmanızı yavaşlatırsanız malesef sonuçta tartıda gördüğünüz rakamlar bir ileti bir geri olarak YO-YO etkisi oluşturur.
YO-YO etkisinin nedenlerine bakacak olursak;
- Sürekli hızlı kilo vermek için popüler diyetleri deneme (Popüler diyetlerin çoğu bir hastalığı tedavi etmek içindir ortaya çıkmıştır, her zaman dediğimiz gibi; diyet kişiye özeldir.)
- Kendi sosyal yaşamına uymayan diyetleri devam ettirme
- Egzersizi sadece diyet süresince yapma ve istediği kiloya ulaşınca bırakma
- Bilinçsiz diüretik/laksatif/zayıflama hapı kullanma
- Psikolojik duygu durum değişiklikleri
- Sık aralıklarla diyet uygulama sonucu düşük kalorili diyet sonrasında yeme atakları şeklindedir.
YO-YO etkisi zararları ise;
- Yüksek oranda yağ dokusu kazanımına neden olur.
- Kardiyovasküler hastalık riskini artırır.
- Tip 2 Diyabet yani şeker hastalığına yol açabilir.
Kısacası duyduğunuz veya gördüğünüz her diyet size, metabolizmanıza ve yaşam tarzınıza uygun değilse veya sürdürülebilir olmuyorsa, YO-YO döngüsü kaçınılmaz son oluyor.
Peki bu döngüye takılmamak için ne yapmalıyız?
İşte size YO-YO Döngüsüne takılmadan sağlıklı bir bedene kavuşmak için 10 öneri!
- Yaşam tarzı değişikliğini hedefleyin. Diyet yapmaktan ziyade davranış değişikliğini hedefleyerek kalıcı yöntem ile ağırlık hedefinize ulaşmalı ve dengelemeyi öğrenmelisiniz.
- Özellikle kilo koruma döneminde tüm besinlerin sağlıklı beslenme programında olabileceğini, önemli olanın yeterli, dengeli ve zamanında tüketmek olduğunu kavramalısınız.
- Zayıflamak için mucize besini/diyeti aramaktan vazgeçip, bu sürecin mucize sonucuna odaklanmadan sağlığınızı düşünmeli onu iyileştirmek için çabalamalısınız.
- Sağlıklı ve ideal vücut ağırlığı için egzersiz oldukça önemlidir. Egzersiz yaparken sizi mutlu eden sporu tercih etmeniz sürdürebilmenizi sağlar. Unutmayın en iyi egzersiz yapılan egzersizdir.
- Su tüketiminizi günde vücut ağırlığınızın (kg) 30-34 ml katı olacak şekilde sağlamalısınız.
- Günlük kafein alımınıza bağlı olarak su tüketiminizi artırmalısınız.
- Kilo verme/alma sürecinde diyetisyeninizle yaptığınız tüm uygulamalar size uygun olan sağlıklı beslenme modeli olacaktır. Kalori saymaktan vazgeçip, sağlıklı besin tercihini her koşulda sürdürmeyi öğrenmeli ve dengelemelisiniz.
- Yo-yo sendromu yaşayan bireyler doyma hissini kabullenmekte zorlanır. Diyetisyeninizin yazdığı beslenme planına güvenmelisiniz. Yazılandan daha az tüketmemelisiniz. Unutmayın kilo verip koruyabilmek, aç kalarak sağlanamaz.
- Vücut ağırlığındaki %10 azalma obezitenin neden olduğu kalp hastalıkları, diyabet, kanser gibi pek çok hastalığın önlenmesinde kıymetlidir. Verdiğiniz kiloları a, b kişi ile kıyaslamamalı, her metabolizmanın farklı olduğunu kabullenmelisiniz.
- Son olarak vücut bir yap-boz değildir. Sağlık ruhen, bedenen ve sosyal açıdan tam bir iyilik halini tanımlar. Hipokrat’ın da dediği gibi “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun.