Gebelikte İkili, Üçlü Tarama Testleri ve Fetal DNA Testi (NIPT):

     Gebelikte yapılan  ikili ve üçlü  (ya da 4’lü) testler bazı kromozom bozuklukları ile ilgili riski  tespit etmek için kullanılan testlerdir. İkili  test ilk trimester tarama testi olup 11-14. haftalar arasında, üçlü  test ise ikinci trimesterde 15-19. haftalar arasında yapılır.

     Diğer tarama testi;  fetal DNA testidir (NIPT). CVS ( Koryon villus biopsisi) ve amniyosentez ise taramadan çok tanı testleri olup bize kromozom bozuklukları ile ilgili kesin sonuç verir.

    Gebelikte İkili Tarama Testi

     İkili tarama testi; anne rahimindeki bebeğin, başta bazı kromozom bozuklukları (kromozom anomalileri) olmak üzere  taşıdığı çeşitli riskleri (özellikle  Down Sendromu – Mongol bebek) ortaya koymaya yönelik olarak yapılan bir tarama testidir. İkili tarama testi, ultrason ölçümü (bebek ense kalınlığı) ve hamile annenin iki kan değerine (HCG ve PAPP-A) bakılmasından oluşur.

     Testin asıl adı, bu iki kan değerinin (ikili testin), ultrason ile ölçülen bebek ense kalınlığı değeri ile kombine edilmesini ifade eden kombine testtir.

      İkili  test gebeliğin erken döneminde 11-14. haftalar arasında Down sendromu (trizomi 21) ve Edward sendromu (trizomi 18) riskini hesaplamak için yapılır. Ayrıca nöral tüp defektleri için de bize bilgi verir.

Test iki basamakta yapılır:

1- Anne kanında PAPP-A (gebeliğe bağlı plasma protein A) ve b.hCG

2- Ultrason ile ense kalınlığı ve CRL (baş-popo mesafesi) ölçümü ve burun kemiği tespiti

     PAPP-A bebeğin eşi tarafından üretilen bir protein olup gebelik haftası arttıkça değeri artar. hCG de yine aynı şekilde plasenta tarafından üretilip 9-10 hafta civarlarında en yüksek değerlere ulaşıp 14-15 haftaya kadar belli bir değere düşüp doğuma kadar aynı seviyelerde devam eder.

     Ense kalınlığı ultrason ile ölçülür. Ensede cilt ile omurlar arasındaki sıvı ölçülür. Ölçüm için ultrason yapan doktorun deneyimi, uygun cihaz, bebeğin pozisyonu önemlidir. Doğru ölçüm yapılmazsa hatalı sonuç olur.

    Eğer ikiz gebelik varsa PAPP-A ve b.hCG değerleri daha yüksek olacağı için risk olması gerekenden daha yüksek çıkar.

     İkili test ile hamileliğin erken döneminde bazı kromozom bozuklukları için riskde yaşa göre artış olup olmaması değerlendirilerek, daha ileri düzeyde  tanı testi yapıp yapmamaya karar vermemize yardımcı olur. Test PAPP-A, hCG, fetal ense kalınlığı, anne yaşı, gebelik haftası ve burun kemiği olup olmaması değerlendirilerek bebeğin kromozomal risk oranını verir. Eğer test:  1/230 üzerinde ise tanı testleri yapılması gerekir. (+) test bebeğin sakat olduğu anlamına gelmez; sadece sakatlık riskinin arttığını gösterir.

     İkili test  artık rutin olarak yapılmakta ve testi yaptırmanın ne anneye ne de bebeğe bir zararı vardır. Test için özel bir duruma da ihtiyaç yoktur. Ultrason yapıldıktan sonra kan alınarak risk hesaplaması yapılır. Çıkan sonuç annenin yaşına göre olan sakatlık riski ile karşılaştırılarak, tanı testi yapmaya gerek olup olmadığı değerlendirilir. Eğer riskimiz düşük ise herhangi bir şey yapmaya gerek olmaz, yüksek ise tanı testi yapılır.

      İkili tarama testinin 11. hamilelik haftasında Down Sendromu olan bebekleri (mongol bebek) tespit oranı %87 iken, bu oran 14. hamilelik haftasında %79’a iner. Yine de ikili tarama testinin Down Sendromu olan bebekleri (mongol bebek) tespit oranı, üçlü tarama testine göre çok daha yüksektir. Üçlü testte bu oran sadece %65’tir. Gebelikte 11. haftada yapılan ikili testte yüksek riskli (pozitif) sonuçların yüzde 5’inde bebek aslında normaldir (ikili testin yanlış pozitiflik oranı: %5’dir). İkili test Down Sendromu ile doğabilecek her 100 bebekten 80-90’ını tespit edilebilmektedir (ikili testin doğru pozitiflik oranı: %80-90’dır).

     Gebelikteki tarama testleri (2 li test, 3 lü test); Sağlıklı Bir Bebek Dünyaya Getireceğinizin Garantisi değildir. Ama çocuğunuzda Down Sendromu ya da başka bir kromozom bozukluğu olup olmadığı, ileri testlerle (CVS, amniyosentez) kesin biçimde saptanabilir.

     Ne kombine test ( ikili tarama testi – 11-14 hafta testi) ne de üçlü test bebekte olabilecek YAPISAL ANOMALİLERİ GÖSTERMEZ. Bebekteki olası yapısal sakatlıkların teşhisi, daha ileri gebelik haftalarında (16- 20. gebelik haftaları arası) yapılan ileri düzey ultrasonografi (ayrıntılı ultrason – detaylı ultrason) ve fetal ekokardiyografi (fetal EKO) ile konulabilir. Dolayısıyla annne karnında bebekteki kromozomal ve yapısal bozuklukları saptamak için günümüzde en iyi yaklaşım, ikili testi (kombine testi) takiben ayrıntılı ultrason (ileri düzey ultrason, detaylı ultrasonografi) ve fetal ekokardiyografi (fetal EKO)  incelemelerinin de yapılmasıdır.

     Fetal DNA Testi (NIPT)

      Fetal DNA testi anneden alınan kanda bebeğe ait hücreler tespit edilerek, bu hücrelerde kromozom yapısının araştırılmasıdır. Fetal DNA testinin en önemli avantajı bebeğe hiçbir müdahale yapmadan alınması; böylece düşük riskinin olmaması ve 9. haftadan itibaren yapılabildiği için amniyosenteze göre çok daha erken tanıya olanak vermesidir.

      Fetal DNA testi bütün kromazomların incelenmesi için henüz yeterince hassas değildir. Ancak bizim için özellikle ileri yaşta en büyük sorun olan trizomi 21 (Down sendromu), trizomi 18 (Edward sendromu) ve trizomi 13 (Patau sendromu) için gebelikte düşük ihtimali olmadan % 100’e yakın kesin sonuç vermesi  tercih edilen özelliğidir.

      Fetal DNA testi, Patau, Edwards ve Down sendromları için geleneksel taramanın yerini alabilir. Buna karşın fetal DNA testinin tanısal bir test olmadığı ve herhangi bir anormal sonucun varlığında;  invaziv testlerle (amniosentez, koryon villus örneklemesi) doğrulanması gerektiği unutulmamalıdır. Feta DNA testlerinin yaygın kullanımı invazif prenatal tanı işlemlerinde bir azalmaya yol açmıştır.

      Fetal DNA testinin tek gen bozuklukları olan monogenik bozukluklar tanısında ise zayıf kaldığı düşünülmektedir.

      Anne kanından fetal DNA testi yaptırıp yetersiz numune nedeniyle sonuç verilemeyebilir. Bunun sebebi örnekte fetal DNA izole edilemeyişidir. Tekrar numune alınarak test tekrarlanır. Sonuç alınırken DNA fraksiyonunun bilinmesi önem taşır. Sonuçlar düşük yada yüksek risk olarak verilmektedir.

      10. gebelik haftasından sonra her zaman yapılabilir. Down sendromunu saptama oranı yaklaşık %98-%99 olup diğer testlere göre daha yüksektir.

    Gebelikte Üçlü Tarama Testi

     Gebelikte üçlü  tarama testi 15-19 ideali 16-18 haftalar arasında yapılır. Test için yapılan değerlendirmede:

1- Anne kanında b.hCG , E3 (estriol), AFP (alfa feto protein) değerine bakılır

2- Ultrason ile BPD (kafa da 2 parietal kemik arası mesafe)  ölçümü yapılır

3- Anne kanında İnhibin (4’lü test için) değerine bakılır.

     3’lü veya 4’lü tarama testi Down Sendromu, Edward sendromu, Patau (trizomi 13) ve nöral tüp defekti için risk artışı olup olmadığı hakkında bilgi verir.

     Testin doğruluk değerinin artması için ultrason ölçümü iyi yapılmalı, gebelik yaşına uygun zamanda test yapılmalı. Çoğul gebeliklerde bebeğin eşinden salınan b.hCG, E3 ve inhibin değerleri daha yüksek olacağı için olması gerekenden daha yüksek risk verecektir.

      Günümüzde bu test Down Sendromlu bebeği (mongol bebek) tespit edebilmedeki gücünün zayıf olması (%65) nedeniyle etkinliğini yitirmiş ve yerini gücü % 80-90 olan ikili teste (kombine  test) bırakmıştır. Ancak üçlü testin içerisindeki bir hormon olan AFP (alfa fetoprotein) ile omurga kapanma (NTD-spina bifida) sorunları taranabilinir.

      Üçlü test yapılan her yüz gebenin 5’inde fetus sağlam olmasına rağmen Down sendromu riski yüksek çıkar (yalancı pozitif). Down sendromlu bebek taşıyan annelerin ise her 100 bebeğin 60-69’unu yüksek riskli plarak tesbit eder.Bunun anlamı Down sendromu ile doğacak olan 60-65 bebeğin yapılan üçlü tarama testi ile yakalanacağı ve 35-40 bebeğin ise bu testle yakalanamayacağıdır (atlanacağıdır).

      Risk yüksek çıkarsa kesin sonuç için yine tanı testlerini yapmamız gerekir.

     GEBELİKTE TANI YÖNTEMLERİ

     CVS (Koryon Villus Örneklemesi)

      CVS 11-14 haftalar arasında ultrason eşliğinde bir iğne yardımı ile bebeğe zarar vermeden plasentadaki korionik villus hücrelerinden örnek alınarak yapılır. İşlem yaklaşık 20 dakika sürer. İşlem sırasında çok az ağrı olabilir. İşlem sonrası düşük oranı:  % 0.5-1 dir.

     Örnekleme ile alınan hücreler kültür ortamında çoğaltılarak kromozom yapısı incelenir. Çok nadiren iğne ucunda anne hücreleri de olabilir. Bu hücrelerden elde edilen kromozomların incelenmesi bize bebek hakkında bilgi vermez. Nadiren bebeğin sağlıklı olmasına rağmen plasentadan elde edilen hücrelerde anormallikler olabilir (mozaizim).

     CVS bize erken dönemde kromozomal bozukluklar ile ilgili bilgi verir.

     Amniyosentez

     15-18. haftalarda ultrason eşliğinde karından bir iğne ile bebeğin amniyon kesesi içine ulaşılarak bebeğe herhangi bir zarar vermeden amniyon sıvısı alınır. İşlem yaklaşık 20 dakika sürer. Amniyon sıvısı içindeki bebek hücrelerinden kromozomlar elde edilerek bebeğin kromozom yapısı incelenir.

      Amniyosentezde ki en önemli sorun sıvı kaybı ya da enfeksiyona bağlı olarak düşük olma ihtimali olup bu oran ancak 1/300 gibi çok az bir ihtimaldir. Bebeğin kromozom yapısı hakkında bize kesin sonuç vermesi ise en önemli avantajıdır. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir