TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE BESLENME

Tiroid bezi kıkırdak ve soluk borusu arasında bulunan kelebek şeklinde bir bezdir. Tiroid bezi hücrelerinden metabolizma devamı için önemli olan T3 ve T4 hormonları salgılanır. Tiroid hormonlarının salınımını hipofiz bezinden salgılanan TSH hormonu kontrol eder.

Tiroid hormonları büyüme, gelişme ve metabolizma gibi birçok hücresel ve fizyolojik aktivitenin düzenlenmesinde görevlidir. Özellikle fetal dönemde ve erken çocuklukta erişkin yaş da dahil olmak üzere mental ve fiziksel gelişim üzerinde önemli etkileri vardır. Erişkinlerde tiroid hormonlarının esas etkileri oksijen kullanımı, protein, karbonhidrat, lipid ve vitamin metabolizmaları üzerinedir.

Tiroid hormonları çok salgılanırsa hipertroidi oluşur ve bazal metabolik hız (BMH) da artma, yağ dokusu ve kas kitlesinde azalma meydana gelir. Az salgılandıklarında ise hipotrioidi olur ve tam tersi metabolizma yavaşlar.

Hipertiroidi

Hipertiroidizm, tiroid bezinin aşırı aktif olduğu bir durumdur. Hormonları çok fazla üretir. Hipertiroidi kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Metabolizma hızının fazla olmasına bağlı olarak kişi kilo verir.

Graves Hastalığı  

Halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen Graves Hastalığı  tiroid hormonu T4’ün aşırı üretilmesine neden olan ve hipertiroidizme yol açan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Graves hastalığında, vücut kendi kendine reaksiyon gösterir ve aşırı tiroid hormonu salgılar. Bu nedenle metabolizma çok hızlanır, nabız yükselir, hasta kilo alamaz hale gelir. Bu durum giderek yaşamı tehdit eden ciddi bir rahatsızlığa dönüşür.

Hipotiroidi

Hipotiroidi, hipertiroidinin zıttıdır. Tiroid bezi az çalışır ve hormonlarını yeterince üretemez. Hipertiroidzme göre daha sık görülür. Hipotroid; kabızlık, soğuğa tahammülsüzlük, kolay yorulma, kansızlık, ödem, kas güçsüzlüğü, ani kilo alımı gibi belirtiler gösterebilmektedir. Aynı zamanda uyku hali, konsantrasyon bozukluğu ve hafıza problemleri de yaşanabilmektedir.

Hipotiroidizm genelde Hashimoto hastalığı, tiroid bezini çıkarma ameliyatı veya radyasyon tedavisinden kaynaklanan hasarlar sonucu oluşur.

Hashimoto hastalığı

Hashimoto tiroidi “hipotiroidi” olarak tanımlanan tiroit bezinin az çalışması durumuna yol açan sebeplerden birisidir. Hastalık vücudun bağışıklık sistemi yanlışlıkla tiroid bezine ve hormon üretme yeteneğine saldırıp tahrip ettiğinde ortaya çıkar.

 Hashimoto her yaşta ortaya çıkabililmekle beraber en çok orta yaşlı kadınlarda görülür. Vücudun metabolizma hızını ayarlayan ve bu yolla bütün dokuları etkileyen tiroid hormonu bu hastalıkta azalır ve yaş ilerledikçe hipotiroidi riski artar.

Guatr

Guatr, tiroid bezinin kanserli olmayan bir büyümesidir. İyot yetersizliğine bağlı olarak tiroid hormonlarının yeterli üretilememesi ve buna bağlı olarak da tiroid bezinin hormon üretebilmek için büyümesi sonucu oluşur. Özellikle iyot eksikliği olan kişilerde yaygın görülür ve Türkiye’de de görülme sıklığı fazladır. Cinsiyet dağılımına bakıldığında, kadınlar erkeklere oranla daha sık görülmektedir.

Tiroid Nodülleri

Tiroid nodülleri, tiroid bezinde veya üzerinde oluşan büyümelerdir. Tiroid nodüllerinin nedenleri her zaman bilinmemektedir, ancak iyot eksikliği ve Hashimoto hastalığı etken olabilir. Bu nodüller katı veya sıvı dolu olabilir.

Çoğu iyi huyludur, ancak vakaların küçük bir bölümünde kanserli olabilirler.

TİROİT BEZİ HASTALIKLARINDA BESLENME

Tiroid hastalıklarında metabolizma hızının değişimine bağlı olarak kilo artışı veya azalışı söz konusu olmaktadır, düzenli bir beslenme planıyla hem normal vücut ağırlığına ulaşılması hem de fazla yağ dokusunun oluşturabileceği zararlar ve düzensizliklerin azaltılması hedeflenir. 

Hem hipertiroidi hem de hipotiroidi için bir beslenme uzmanı tarafından kişinin yaş, kilo, boy ve kan bulgularına uygun bir beslenme programı hazırlanmalıdır. Bütün besin ögelerini içeren, dengeli ve yeterli bir beslenme programı uygulanmalıdır.

Tiroit denilince akla ilk gelen mineral İyot vücut için elzem bir elementtir .

Hem hipotiroidi hem de hipertiroidi hastaları için iyot tüketimi dikkat edilmesi gerekir. Çünkü tiroit bezi hormonlarının üretimi için elzemdir.

Hipotiroidi hastalarında, iyottan zengin bir beslenme önerilirken; hipertiroidi hastaları için tam tersi önelilmektedir. Hipotiroidi hastalarına tuz alırken “iyotlu” tuz tercih etmeleri önerilirken, hipertiroidi hastalarına “iyotsuz” tuz tercih etmeleri önerilmektedir. Ancak bu hipertiroidi hastalarının tamamen iyotsuz beslenmesi gerektiği anlamına gelmemektedir.

En iyi iyot kaynağı deniz ürünleridir. Diyetle, ihtiyaca uygun, yeterli düzeylerde iyot (iyotlu tuz, deniz ürünleri) almaya özen gösterilmelidir.

Tiroit için önemli olan bir diğer mineral ise selenyumdur. Selenyum tiroid hormon seviyelerini dengelemeye, antioksidan özelliği sayesinde  hücre hasarını önlemeye, dokuları sağlıklı tutmaya yardımcı olur. Bu nedenle, tiroid hasatlarının selenyumdan zengin beslenmesi önerilmektedir.

Selenyumdan zengin besinlere örnek olarak;deniz ürünleri ve sakatatlar, kırmızı et, tavuk ve hindi eti, yumurta, ayçiçek çekirdeği ve tam tahıllar verilebilir. 

Selenyum eksikliğinde vücutta E vitamini düzeyi de azalır ve tiroit bezi iltihabı daha sık görülür. Selenyum ve E vitaminini birlikte almak vücut için daha faydalıdır. E vitamininden zengin besin olan besinler ise ; bitkisel yağlar, zeytinyağı, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu, badem, fındık, kabak çekirdeğidir.

Çikolata kadminyum içeren bir besindir, bu içeriğinden dolayı tiroit hastalarının dikkatli tüketmesi gerekir. Çünkü fazla kadminyum selenyumu vücuttan atarak tiroit metabolizmasını etkiler.

Çinko tiroit hormonunun metabolizmasında etkili bir mineraldir ve eksikliğinde tiroit metabolizması bozulur. Deniz ürünleri, kareaciğer, et, balık, peynir, süt, yumurta, kurubaklagiller ve chia badem gibi yiyeceklerde bulunur.

Guatrojenik Besinler  ;

Tiroit hormon üretimini engelleyerek tiroit bezinin büyümesine neden olan yiyeceklerdir.

Beyaz lahana, kara lahana, karnabahar, brokoli, turp, brüksel lahanası, hardal, şalgam, soya fasulyesi gibi yiyecekler guatrojenik yiyeceklere örnek olarak verilir.

Bu besinlerin pişirilerek tüketilmesi olumsuz etkisini azaltmaktadır.

Hipotiroidi Beslenme  ve Yaşam Tarzı Önerileri

  • Hipotiroidide azalan metabolizma hızına bağlı olarak kilo alımı söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle kilo vermek de amaçlanmalıdır.
  • Doğru bir beslenme programıyla birlikte düzenli egzersiz yapmak  tiroit bezinin salgısını dengeler. Ayrıca yavaşlayan metabolizma hızını artırmaya da yardımcı olur.
  • Günlük protein ihtiyacının karşılanması azalan metabolizma hızının dengelenmesi ve tirit hormonlarının düzenli salınması için önemlidir.
  • Diyette lif içeriği yüksek olan; sebze, meyve, kuru baklagiller gibi gıdalara yer vererek hipotiroidide sık görülen kabızlık riski de önlenebilir. Meyve tüketiminde özellikle posası yüksek, glisemik indeksi düşük meyveler tercih edilmeli, günde 2-3 porsiyon taze meyve, 2-3 porsiyon sebze tüketmelidir.
  • Ödem problemi yaşamamak ve sağlıklı bir şekilde kilo verebilmek için su tüketimi ihmal edilmemelidir, günde en az 8-10 bardak su tüketilmelidir.
  • Beyaz undan yapılmış glisemik indeksi yüksek besinler  yerine  tam buğday veya çavdar gibi unlardan yapılmış posa ve B vitamini açısından yüksek besinler tercih edilmelidir. Yine posa ve bitkisel proteinden zengin  kurubaklagiller haftada 2 kere mutlaka tüketilmelidir.
  • Kafein, alkol, sigara ve şeker tüketimi özellikle sınırlandırılmalıdır. Bunlar hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir.

Hipertiroidi Beslenme ve Yaşam Tarzı Önerileri

  • Hipertiroidi hastalarında hızlı çalışan metabolizma sonucunda, kilo kaybı yaşanabilmektedir. Bu nedenle, kiloyu normal kilo aralığında tutmaya çalışmak ve günlük alınması gereken kaloriyi almaya özen göstermek gerekmektedir.
  • Kahve, çay, soda ve çikolata gibi kafein içeren yiyecekler ve içecekler; anksiyete, sinirlilik ve hızlı kalp atışı gibi hipertiroidizm semptomlarını şiddetlendirebilir. Bu nedenle, kafein alımını sınırlamak yararlı olacaktır.

1 comment on “TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE BESLENME

  1. Makalenizi çok yararlı ve eksiksiz buldum. İçerikte, mantığıma ve genel tıbbî bilgilere ters düşen en ufak bir yanlış ya da terslik görmedim.Ben de hipotiroidim. Faydalı bilgiler için teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir