
Çocuklarda İdrar Kaçırma
Çocuklarda idrar kaçırma (enürezis), halk arasında yatak ıslatma olarak bilinen ve dünya var olduktan bu yana olan, halen tüm dünyada yaygın olan sağlık sorunlarından biridir. Eski Mısır papirüslerinde bile söz edilmektedir. Ne yazık ki bu çocuklar aile ve soysal çevre tarafından baskı ve azarlanmaya maruz kalmaktadırlar. İdrar kaçırma konusundaki bilgi yetersizliği aile ve toplumda enüretik çocuklara karşı yanlış davranışlara yol açmaktadır.
Çocuklarda bedensel, nörolojik ve psikolojik olgunlaşma süresi içinde, 2- 4 yaşlarında önce gündüz, sonra gece idrar kontrolünü sağlayabildikleri görülmektedir.
Eğer bir çocuk 5 yaşından sonra devam eden, en az 3 ay süre ile haftada en az 2 kez tekrarlayan idrar kaçırması oluyorsa ve sosyal yaşantısı etkileniyorsa tedavi görmesi gereklidir. Fakat idrar söktürücü kullanımı olmamalıdır.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda 5-18 yaş arasında enürezis sıklığı %25 (her yüz çocuktan yirmibeşinde) görülmektedir. Nadiren erişkinlik döneminde de devam edebilir.
Nedenleri arasında; ailede idrar kaçırma sorunu olması (herhangi bir bireyde), prematüre doğum, yürüme ve konuşmada gecikme gibi nöromotor gelişimin geri kaldığı durumlar, böbrek ve idrar yollarının yapısal bozuklukları, ailesel ekonomik durum, eğitim düzeyi, ebeveyn boşanması gibi ailesel faktörler, ilgisizlik, sevgisizlik, kardeş doğumu, tuvalet eğitiminin çok geç ya da erken verilmesi, tuvalet eğitiminde baskı, uyku bozuklukları (adenoid hipertrofiye bağlı horlama ve apne atakları), mesane kapasitesi ve mesane sfinkteri uyumsuzlukları ve idrar yolu enfeksiyonları sayılabilir.
Erkek çocuklarda idrar kaçırma eğilimi daha fazladır.
Öncelikle çocuğun işeme eğitimi aldıktan sonraki işeme davranışı, dışkılama özellikleri(kabızlık olup-olmaması), sıvı alımı, yakın zamanda stresli bir dönem, kardeş doğum öyküsü, yeni gelişen idrar kaçırma ile beraber idrar yaparken yanma, ağrı ve idrar koku değişiklikleri olup olmadığı araştırılır. Özellikle tuvalet eğitimi aldıktan sonra en az 6 ay boyunca temiz bir dönem geçirdi ve tekrar idrar kaçırmaya başladı ise buna sekonder enürezis denmektedir. Çocuk için aile ile görüşülür ve yukarıda belirtilen durumların olup olmadığını anlamak için ek olarak aileye işeme çizelgesi, işeme bozuklukları bulguları için özel hazırlanmış çizelgeler verilir. Sonuçları değerlendirilir.
İdrar analizi ve üriner sistem ultrasonografisi (USG), idrar yolu enfeksiyonunu ve idrar yolu ile böbreğin yapısal bozukluklarını gösterir. Mesanenin kapasitesinin, hiperaktivitesinin olup olmadığını anlamak için üroflowmetri, mesane-sfinkter uyumsuzlukları için EMG’li üroflowmetri yapılacak tetkikler arasında bulunmaktadır. Nadiren ürodinami yapılır.
Alınan bilgilere ve yapılan tetkiklere göre idrar kaçırma problemi değerlendirilir.
Eğer sadece gece yatak ıslatması var, mesane kapasitesi yaşa uygun ise öncellikle işeme alışkanlıklarının düzelmesi için, çocuğa işeme eğitimi (üroterapi) verilir. Başarılı olması için çocuk psikiyatrisi desteği alınabilir.
Mesane kapasitesi normal ve yaşa göre uygun olan, gece uykusunda idrar çıkışı fazla olan çocuklara sıvı kısıtlaması ile birlikte, gece üretilen idrar miktarı azaltabilecek desmopressin asetat kullanılabilir.
Uyanma problemi olan, özellikle üst solunum yollarında tıkayıcı, darlık yapıcı bozuklukları (halk arasında geniz eti, burun iç yapısında eğrilik, burun içinde kistler, vb.) olmayan çocuklara, uyarı-alarm tedavisi planlanabilir.
Yakın zamanda stresli dönem atlatan, ebeveynleri ile uyum sorunları olan çocuklarda (mesane kapasitesi ve sfinkterleri, mesane kas hareketleri normal olan) ise çocuk psikiyatri görüşü önerilmektedir.
Yapılan Üroflowmetri ve EMG tetkiki sonucunda; mesane sfinkter uyumsuzluğu tanısı konulan çocuklara biofeedback ile tedavi planlanabilir.
Sonuç olarak, basit bir süreğen kabızlığın bile mesane kapasitesinin azalmasına etki ederek idrar kaçırmaya yol açabileceği, verilecek kabızlık tedavisi ile idrar kaçırmanın geçebileceği gibi, uzun süreli takip ve tedavi gerektiren mesane kapasitesinin düşük, mesane kasının hiperaktif, mesane ile sfinkter kası arasındaki uyumsuzluk gibi önemli patolojilerinde olması idrar kaçırmaya yol açmaktadır.
Kısaca çocuklarda idrar kaçırma her zaman psikolojik kökenli değildir. Eğer çocuğunuzun idrar kaçırması varsa bu onun suçu değildir ve bu durumun getirdiği suçluluk duygusunu düzeltebilmek için kendisi ile mücadele ediyor olabilir. Böyle bir durumda ileri tetkik ve tedavi için öncelikle çocuk hekiminize başvurmanız, onlar uygun görüyor ise Çocuk Nefrolojisi ve Çocuk Ürolojisi uzmanlarına gitmenizi önermekteyiz.
Uzm.Dr. Yunus Emre BIKMAZ
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Kudret International Hospital