
Kalp aktivitesi, sağ kulakçıkta bulunan sinüs nodu olarak tanımlanan
bölgenin elektriksel aktivitesiyle oluşur. Sinüs nodunun ürettiği elektrik
akımı, kalp kulakçıklarında bulunan kasın kasılmasına ve karıncıkların kanı
pompalamasını sağlar. Kalp kasının kasılıp gevşemesiyle oluşan kalp atımı,
elektriksel uyarıların sağlıklı çalışmasıyla gerçekleşir. Ancak elektrik akımı,
atriyoventriküler (AV) düğüm adı verilen hücre kümesi tarafından düzenlenir.
Böylece kalbe giden elektrik uyarısı, kalbe ulaşmadan önce yavaşlatılarak kalp
karıncıklarının kanla dolmasını sağlar. Ardından elektriksel aktivite, kalp
karıncığına ulaşır ve kalp kası kasılır. Böylece sağ karıncık akciğerlere, sol
karıncık ise vücuda kan pompalar.
Kalpteki elektriksel faaliyet, kalp kasının dakikada 60 ila 100 kez kasılmasına
yol açar. Böylece kalp, akciğerlerde oksijenlenen temiz kanı vücuda
pompalayarak yaşamsal faaliyetlerin devamlılığını sağlar. Kalbin ritmik olarak
atmasını sağlayan elektriksel uyarıların bozulmasına bağlı olarak kalp, olması
gerekenden daha hızlı, daha yavaş ya da düzensiz çarpabilir. Bu durum kalp
aritmileri olarak bilinir. Kalpte oluşan ritim bozuklukları pek çok farklı
nedenden dolayı oluşabilir. Stres, sigara ve alkol kullanımı, diyabet
hipertansiyon gibi pek çok etken, kalp ritminin farklılaşmasına yol açar. Kalp
ritim bozukluğu olarak bilinen aritminin nedenlerine ve belirtilerine geçmeden önce
sıklıkla sorulan “Aritmi Nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekir.
Çoğunlukla ciddi sağlık problemlerine yol açmayan aritmi, hemen her yaşta
görülebilir. İlerleyen yaşlarda daha sık görülen aritminin toplum genelinde
görülme sıklığı %2 iken 80 yaş ve üzerinde görülme oranı yaklaşık %10’dur. Kalp
kasının kasılması için vücutta doğal bir elektrik aktivitesi oluşur. Kanın tüm
vücuda akışını sağlayan bu durumun sağlanabilmesi, elektrik akımının kalp
üzerinde belli bir yolu takip etmesiyle gerçekleşir. Vücudun doğal pili olarak
tanımlanabilen sinüs düğümü kalpte yer alır. Sinüs düğümünden çıkan elektrik
akımı, kalbi belirli bir düzen içinde takip ederek, sinirleri uyarır. Böylece
kalbin atış hızı belirlenir. Kalp ritim bozukluklarında kalbin elektriksel
ritminde bozukluk vardır.
Elektrik akımının engellenmesi, yavaşlaması, kalp üzerinde farklı bir yol
izlemesi gibi nedenler, aritmiye yol açabilir. Kalbin düzensiz, yavaş ya da
hızlı atmasına yol açan aritmi, kişinin kalbinin teklediğini hissetmesine yol
açar. Bu durumda göğüs ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi, terleme gibi
belirtiler ortaya çıkabilir. Bazı aritmiler zararsız olsa da aritminin zayıf,
hasar görmüş ya da anormal bir kalp yapısından kaynaklanması, ciddi ve hayati
risk oluşturabilecek kalp krizi ve felç gibi sağlık problemlerine neden
olabilir. Aritmilerin mutlaka neden kaynaklandığının araştırılması ve
gerektiğinde tedavi edilmesi gerekir.
Aritmi Tipleri Nelerdir?
Aritmi, aritminin görüldüğü bölgeye ve neden olduğu kalp atış hızına göre ayrı ayrı sınıflandırılır. Aritmi, kaynaklandığı bölgeye göre ventriküler aritmiler ve atriyum aritmileri olmak üzere iki ayrı kategoride incelenir. Ventriküler aritmiler, halk arasında kalp karıncıkları olarak bilinen ventriküllerde meydana gelirken, supraventriküler aritmiler ise atriyum olarak tanımlanan kalp karıncıklarında gerçekleşir. Kalp atış hızına bağlı olarak taşikardi, bradikardi gibi türlere ayrılır. Aritmi türleri şu şekilde sıralanabilir:
Taşikardi
Taşikardi, normalde dakikada 60 ila 100 kez çarpması gereken kalbin, istirahat sırasında 100 atımdan daha yüksek bir hıza çıkması olarak tanımlanır. Kalbin doğal yapısında bulunan sinüs nodunun normalden daha fazla elektrik sinyali göndermesiyle oluşan bu durum, fiziksel aktivitelere bağlı olarak geliştiğinde bir problem olarak görülmez. Patolojik taşikardi olarak da tanımlanan, istirahat sırasında kalp hızının dakikada 100’ün üzerine çıkması durumu ise kalbin atriyum (kulakçık) ve / veya ventrikül (karıncık) bölümlerinin normalden hızlı olarak kasılmasıyla oluşur. Kalp kasının (miyokard) olması gerekenden hızlı çarpması, kalp kasının oksijen ihtiyacının artmasına yol açar. Taşikardinin uzun süre ile devam etmesi durumunda kalp kası hücrelerinde kayıplar oluşur. Bu da kişinin kalp krizi geçirmesine yol açabilir. Kalp atışlarının hissedilmesi, nefes darlığı, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, sersemlik hissi, senkop (bayılma), göğüste ağrı ya da rahatsızlık hissi gibi belirtilere yol açabilen taşikardi, daha ciddi vakalarda bilinç kaybı, kalp kasının hasarlanması, kalp yetmezliği, kalp krizi, inme ve ani ölüm gibi beklenmedik durumlara yol açabilir.
Bradikardi
Kalp ritim bozukluklarından bir diğeri olan bradikardi, kalbin dakikada 60’tan az çarpması olarak tanımlanabilir. Sporcularda normal kabul edilen bu durum, spor yapmayan bireylerde vücuda yeterince kan pompalanamamasına yol açar. Kalpte yer alan sinüs nodunun elektrik sinyallerini yeterince üretememesine bağlı olarak oluşan bu durum, bazı durumlarda elektrik akımının sinirlere yeterince ulaşamamasından da kaynaklanabilir. Metabolik veya endokrin problemleri de bradikardiye yol açabilir. Yorgunluk, hâlsizlik, odaklanma güçlüğü, kas krampları, kabızlık ve kilo almak gibi belirtilere yol açan bradikardi, kişinin yaşam kalitesinin düşmesine yol açıyorsa, bradikardi sinüs nodundan ya da atriyoventriküler noddan kaynaklanıyorsa tedavi edilmesi gerekir.
Supraventriküler Taşikardi
Kalp atışının son derece hızlı olduğu supraventriküler taşikardi varlığında kalp, tekrar kasılmadan önce kanla dolmaz. Vücuda olan kan akışının yavaşlamasına yol açan bu durumun 4 ana tipi bulunur:
Atriyal fibrilasyon: Kalp kulakçıklarında yer alan elektriksel aktiviteye bağlı olarak kalbin normalden hızlı atması olarak tanımlanabilen atriyal fibrilasyon, geçici olabileceği gibi tedavi edilmediğinde ataklar hâlinde devam ederek kalıcı da olabilir. Bu durumda kalp yetmezliği, pıhtı atması (tromboemboli) ve inme gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Atriyal flutter: Atriyal fibrasyona benzeyen bu taşikardi türünde kalp atımı daha ritmiktir. Kalbin üst kısmında yer alan odacıklarına atım çok hızlı fakat düzenlidir. Kalp kulakçıklarındaki düzensiz elektrik akımından kaynaklanan bu rahatsızlık, kendi kendine düzelebileceği gibi bazı durumlarda tedavi gerektirir.
Wolff-Parkinson – White sendromu: Kalbe giden elektrik aktivitesinin iletim
yollarının bozulmasıyla oluşan bu rahatsızlıkta sinüs nodundan çıkan uyarılar,
AV düğümüne uğramadan kalp kulakçıklarından direkt olarak karıncıklara
iletilir. Bazı kişilerde herhangi bir probleme yol açmayan bu rahatsızlık,
bazılarında ise taşikardiye neden olur.
Çarpıntı, göğüs ağrısı, göz kararması, baş dönmesi, nefes darlığı, bayılma,
terleme ve nadiren atriyal fibrilasyona bağlı olarak kalp durmasına neden
olabilir.
Paroksismal supraventriküler taşikardi (PSVT) : Kalbin kasılması için gönderilen elektrik aktivitesinin anormal bir yolu takip etmesiyle oluşan PSVT, kalbin çok hızlı atmasına neden olur. Birkaç dakika ila birkaç saat arasında sürebilen OSVT varlığında kalp hızı, dakikada 250’ye kadar yükselebilir. Göğüste ağrı, kalp çarpıntısı, kaygı, ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açan bu durum, çoğunlukla kalp kriziyle karıştırılır.
Ventriküllerden Kaynaklanan Taşikardiler
Kalp karıncıklarından kaynaklanan taşikardiler üçe ayrılır:
Ventriküler taşikardi: Anormal elektrik akımına bağlı olarak kalbin hızlı ve düzensiz atması olarak tanımlanabilen ventriküler taşikardi varlığında kalbin yüksek atış hızı, kalp karıncıklarının yeterince dolmasına ve kalbin kasılmasına izin vermez. Sağlıklı kişilerde önemli problemlere yol açmayan bu durum, kalp hastalığı olan kişilerde acil tıbbi müdahale gerektirir.
Ventriküler fibrilasyon: Karmaşık elektriksel aktivitelerden kaynaklanan ventriküler fibrilasyon, kalp karıncıklarının vücuda kanı pompalamak yerine titremesine yol açar. Kalp hastalığı ya da ciddi travmalara bağlı olarak gelişen bu taşikardi türü, kişinin yaşamını kaybetmesine yol açabilir. Dolayısıyla acil müdahale gerektirir.
Uzun QT sendromu (UQTS) : Bir tür kalp bozukluğu olan bu rahatsızlık, kişinin yaşamını tehdit edebilir. Kalbin hızlı ve düzensiz atmasına yol açan bu durum, genellikle genetik bir mutasyondan kaynaklanır. Ayrıca konjenital (doğumsal) kalp defekti gibi bazı hastalıklarda UQTS’ye neden olabilir.
